Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 44

İslâmî * İslâm diniyle ilgili olan.
İslâmiyet * Hz. Muhammed’in yaydığıdin, Müslümanlık.
İslâmlaşma * İslâmlaşmak işi.
İslâmlaşmak * Müslüman olmak.
İslâmlaştırma * Müslüman olmasını sağlama.
İslâmlaştırmak * Müslüman yapmak.
İslâmlık * Müslümanlık.
İslâv * Slav.
İslâvca * Slavca.
İslâvcılık * Slavcılık.
İslâvist * Slavist.
İslâvistik * Slavistik.
İslâvlaştırmak * Slavlaştırmak.
isleme * İslemek işi.
islemek * İse tutup karartmak.
islenme * İslenmek işi.
islenmek * İsli duruma gelmek.
isli * İsi olan, islenmiş, is bulaşmış.
* İs verecek biçimde.
isli küf * Toprakta ve gübreliklerde çürükçül yaşamakla birlikte kulak, burun, akciğer asalağı olarak da gelişebilen
asklımantar (Aspergillus fumigatus).
islim * Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim.
islim arkadan gelsin * Bkz. istim arkadan gelsin.
İsloven * Sloven.
ismen * Adını belirterek, adınısöyleyerek, adınıvererek.
ismet * Ahlâk kurallarına bağlıkalma durumu, sililik.
* Dürüstlük, temizlik.
ismetli * Ahlâk kurallarına bağlı, ismet sahibi.
* Dürüst olan.
ismetsiz * Ahlâk kurallarına aykırıdavranan.
* Dürüst olmayan.
ismi çıkmak * ünlü olmak.
* kötü bir ün yapmak.
ismi geçmek * adından söz edilmek, bahsedilmek, adı geçmek.
ismi var cismi yok * sözü edilen bir kimse veya şeyin gerçekte var olmadığınıanlatır.
* adı olmasına karşılık görevini, etkinliğini yerine getirmeyen.
ismini cismini almak * adını, kimliğini belirleyip kaydetmek.
ismini cismini bilmemek * hiç tanımamak.
ismiyle cismiyle * Bkz. adıyla sanıyla.
isnaden * Dayanarak.
isnat * Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme.
* Karacılık, iftira.
isnat etmek * dayandırmak.
* kara çalmak; iftira etmek.
isnat grubu * Sıfatların isimden sonra gelmesiyle oluşan ve genellikle deyim olarak kullanılan kelime grubu.
ispalya * Herek.
ispanya * Boyacılıkta kullanılan tebeşir tozu.
İspanyol * İspanya halkından veya bu halkın soyundan olan (kimse).
* İspanyol halkına özgü olan.
İspanyol dansı * İspanyollara özgü, hareketli bir tür dans.
İspanyol müziği * İspanyollara özgü bir tür müzik.
İspanyol nezlesi * Paçavra hastalığı.
İspanyolca * Hint-Avrupa dillerinden, İspanya’da, Brezilya dışındaki Lâtin Amerika’da ve İspanyol uygarlığını
benimsemişülkelerde kullanılan dil.
ispanyolet * Pencere kanatlarınıkapadıktan sonra sürgülemeye yarayan ve ortasında her iki yana işleyen tutacak yeri
bulunan uzun demir sürgü.
ispanyolet kilit * Elbise dolabı, büro dolabıvb. eşyaların kapaklarına takılan, sürgü kolları ile kapağın altından ve üstünden
kilitleme yapan gömme kilit çeşidi.
ispari * İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis).
ispat * Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, tanıtlama, tanıt.
ispat etmek * kanıtlamak.
* tanıtlamak.
ispati * İskambil kâğıdında sinek.
ispatlama * Kanıtlama.
* Tanıtlama.

Bir yanıt yazın