ıslıklama | * Islıklamak işi. |
ıslıklamak | * Birine karşııslık çalarak sevilmediğini, istenmediğini veya beğenilmediğini belli etmek. |
ıslıklanış | * Islıklanmak işi veya biçimi. |
ıslıklanma | * Islıklanmak işi. |
ıslıklanmak | * Islıklamak işi yapılmak veya ıslıklamak işine konu olmak. |
ıslıklı | * Islık çıkaran. * Islık gibi çıkan. |
ıslıklıünsüz | * Dilin ön orta bölümünün bir tür oluk biçimini almasıyla oluşan ünsüz: s, z, ş, j. |
ısmarlama | * Ismarlamak işi, sipariş. * Ismarlanarak yaptırılan. * İçten olmayan, baştan savma. |
ısmarlamak | * Bir şeyin yapılmasınıveya getirilmesini, bu işlerle uğraşan birine söylemek, siparişetmek. * Parasınıkendi ödeyerek başkaları için yiyecek veya içecek getirilmesini söylemek. * Kendi için bir şey alınmasını başkasına söylemek. * Bir şeyin, bir kimsenin bakılmasını, korunmasını birine veya birinin gözetilmesine bırakmak, emanet etmek. * Bir işin yapılmasını, bırakılmasınıveya o işten vazgeçilmesini söylemek. |
ısmarlanma | * Ismarlanmak işi. |
ısmarlanmak | * Bir şeyin yapılmasıveya getirilmesi birine söylenmek. |
ısmarlatma | * Ismarlatmak işi. |
ısmarlatmak | * Ismarlamak işini yaptırmak. |
ıspanak | * Ispanakgillerden, yapraklarından sebze olarak yararlanılan bir bitki (Spinacia oleracea). |
ıspanakgiller | * İki çeneklilerden, örnek bitkisi ıspanak olan, pazı, pancar gibi başka türleri de içine alan bir familya. |
ıspanaklar | * Şekerci boyası giller, horoz ibiğigiller, ıspanakgiller familyalarını içine alan iki çenekli bitki takımı. |
ıspanaklı | * İçinde ıspanak bulunan (yiyecek). |
ıspanaklı börek | * Haşlanan ıspanağın suyu süzüldükten sonra süzülmesi, yağ, soğan ve salçayla karıştırılıp hamurun içine konulmasıyla yapılan ve pişirilen börek. |
ıspanaklıyumurta | * Haşlanmışve yağda hafif kavrulmuşıspanağın içine yumurta kırılması ile hazırlanan yemek. |
ısparmaça | * Deniz içinde birkaç zincirin birbirine dolaşması. |
Isparta gülü | * Isparta yöresinde yetişen kendine özgü kokusu ve değişik renkleri ile tanınan bir tür gül. |
Isparta halısı | * Isparta yöresinde el tezgâhlarında dokunan ve çok tutulan bir tür halı. |
ıspatula | * Cerrahîde, ev işlerinde, duvarcılıkta vb.de kullanılan, bir maddeyi kazımaya, yaymaya yarayan küçük bir kürek veya ucu keskin olmayan bükülen bir bıçak biçiminde metal, ağaç, kemik vb. maddelerden yapılmış araç. |
ıspavli | * Gemilerde kullanılan bir çeşit kalın sicim. |
ıspazmoz | * Aşırıtitreme, kasılma. |
ıspazmoza tutulmak | * aşırıderecede titremeye başlamak. |
ısrar | * Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma. |
ısrar etmek | * bir konuda, bir düşüncede sürekli direnmek, ayak diremek. * çok istemek. |
ısrarla | * ısrarlı bir biçimde. |
ısrarlı | * Üstünde durulan, çok istenen. |
ıssız | * Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha. * Yalnız, kimsesi olmayan. |
ıssız kalmak | * ıssızlaşmak, tenhalaşmak. |
ıssızlaşma | * Issızlaşmak işi. |
ıssızlaşmak | * Issız duruma gelmek, tenhalaşmak. |
ıssızlık | * Issız olma durumu, yalnızlık, tenhalık. |
ıssızlık çökmek | * ıssız, tenha duruma gelmek, tenhalaşmak. |
ıstaka | * Bkz. isteka. |
ıstakoz | * Istakozlardan, suda yaşayan, birinci ayak çifti güçlü iki kıskaç durumunda gelişmiş bulunan, sevilen beyaz eti için avlanan, iri bir böcek (Homarus vulgaris). |
ıstakoz ağı | * Kabuklu deniz hayvanlarınıavlamakta kullanılan küçük ağ. |
ıstakoz gibi | * çok kırmızı. |
ıstakozlar | * On ayaklılar takımına giren, örnek hayvanııstakoz olan bir familya. |
ıstakozluk | * Istakozlarısaklamak için deniz kıyısında yapılan özel bölüm veya havuz. |
ıstampa | * Ağaç, metal vb.üzerine oyulduktan sonra bir yere basılan biçim. * Bu tür biçim veya resimleri basmaya yarayan kalıp, damga, mühür. * İçinde, mühür veya damga gibi şeyleri mürekkeplemeye yarayan mürekkepli çuha bulunan kutu. |
ıstampa resim | * Ağaç, bakır gibi yüzeylere oyulan ve tuvale basılan resim sanatı. |
ıstampacı | * Istampa yapan veya satan kimse. |
ıstampacılık | * Istampacının işi veya mesleği. |
ıstampalama | * Istampalamak işi. |
ıstampalamak | * Ham madeni sıcakta veya soğukta istenilen kalı ba sokarak şekillendirmek. |
ıstanbulin | * Bkz. istanbulin. |
ıstar | * Halı, kilim dokunan tezgâh. |
Kategoriler