ışıl küf | * Sığır, domuz ve insanlarda ışıl küflüce hastalığına yol açan, ışıl küflerin örnek türü olan asalak mantar (Actinomyces bovis). |
ışıl küfler | * Çeşitli türleri, insan ve hayvanlarda asalak yaşayan tallı bitkiler takımı. |
ışıl küflüce | * Evcil hayvanlarda, özellikle sığırlarda, ışıl küflerden ileri gelen ve insanlara da bulaşabilen ilkel mantar hastalığı. |
ışılak | * Parıltı. |
ışılama | * Işılamak durumu veya biçimi. |
ışılamak | * Işıldamak, parlamak. |
ışılatma | * Işılatmak işi veya biçimi. |
ışılatmak | * Parıldatmak. |
ışıldak | * Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör. * Parlayan, ışıltılı. |
ışıldama | * Işıldamak işi. |
ışıldamak | * Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak. |
ışıldatma | * Işıldatmak işi. |
ışıldatmak | * Işıldamasını sağlamak, ışıl ışıl parlatmak, parıldatmak. |
ışıltı | * Hafif ışık. * Bir şeyin ışıldarken saçtığıışık. |
ışıltılı | * Işıltısı olan, ışıltıyapan. |
ışıma | * Işımak işi, ışıklanma, aydınlanma. * Işınım. |
ışımak | * Işıklanmak, aydınlanmak. * Işık saçmak. |
ışın | * Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua. * Işın etkin özdeklerin saçtıklarıalfa, beta, gama ışınlarından her biri. * Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri. |
ışın bilimci | * Işın bilimi uzmanı, radyolog. |
ışın bilimi | * Işık, elektrik ve ısıışınlarının uygulama alanlarını inceleyen bilim dalı, radyoloji. |
ışın etkin | * Işın etkinliği olan, radyoaktif. |
ışın etkinlik | * Alfa, beta veya gama ışınlarınıyayma özelliği, radyoaktivite. |
ışınım | * Işın veya tanecik yayımı, radyasyon. * Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan öğelerin bütünü, radyasyon. * Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, radyasyon. * Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi yoluyla yayılması, radyasyon. |
ışınım akısı | * Birim düzeyden birim zamana geçen ışınım. |
ışınım alıcısı | * Işınıma karşıhassas araç veya gereç. |
ışınım basıncı | * Işınımın birim düzeye birim zamanda yüklediği itme gücü. |
ışınım dengesi | * Bir yüzeyde oluşan ışınımın denkliği. |
ışınımölçer | * Bir kaynağın bütün dalga boylarındaki toplam ışınımınıölçen araç, bolometre. |
ışınlama | * Işınlamak işi. |
ışınlamak | * Işın (bilim kurguya göre) gücüyle bir varlığı, atomlara ayırarak görünmez duruma getirmek veya atomlarını birleştirerek bir varlığıyeniden yaratmak. * Virüslerden başka mikroorganizmaların, özellikle mikropların bulaşmasınıazaltmak amacıyla yiyecek maddelerini hafif iyonlaştırıcıışınlara tutmak. |
ışınlandırma | * Işınlandırmak işi. |
ışınlandırmak | * İnsan, hayvan veya herhangi bir materyalin röntgen, gamma veya nötron gibi ışınlarının etkisinde kalmak. |
ışınlanma | * Işınlanmak işi. |
ışınlanmak | * Işınlamak işine konu olmak veya ışınlamak işi yapılmak. |
ışınlayıcı | * Yapısında bir ışıma kaynağı bulunan ve bir maddeyi ışınlamaya yarayan (araç). |
ışınlı | * Işın veren, ışın saçan. |
ışınlılar | * Bir hücreli hayvanların, kök bacaklılar sınıfına giren, protoplazmalarından, hareket ve duyu organı olarak yalancıayak salan takım. |
ışınölçer | * Işınların enerjiye dönüşmesini gösteren araç, radyometre. |
ışıntı | * Işıklı, ışıltı. |
ışıntılâmbası | * Işık saçan lâmba. |
ışıtım | * İçine yağkonularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil. |
ışıtma | * Işıtmak işi. |
ışıtmak | * Işık saçmak, ışıklandırmak. |
ışkı | * Deri, tahta kazımakta kullanılan, iki ucu saplıeğri bıçak. |
ışkın | * Bir ravent türü. |
ışkırlak | * Karagöz’ün başlığı. |
ıştır | * Ispanakgillerden, saplarıetli bir ot, yaban pazısı(Blitum capitatum). |
-ıt- | * Bkz. -t- (III). |
-ıt / -it, -ut / -üt | * İsimlerden sıfat türeten ek: yaş-ıt, eş-it vb. |
-ıt / -it, -ut / -üt | * Fiillerden isim türeten ek: an-ıt, geç-it, um-ut, göm-üt vb. |
Kategoriler