kilit yeri | * Kilidin yerleştiği yuva. |
kilitleme | * Kilitlemek işi. |
kilitlemek | * Anahtarla kilidi kapamak. * Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak. * (karşıklıçıkıntıve girintileri olan şeyleri) Birbirine geçirmek, kenetlemek. * Sıkıca tutmak. |
kilitlenme | * Kilitlenmek işi. |
kilitlenmek | * Kilitlemek işi yapılmak. * Fiziksel, ruhî vb. sebeplerle hareket edemez, kıpırdayamaz duruma gelmek. |
kilitletme | * Kilitletmek işi. |
kilitletmek | * Kilitlenmesini sağlamak. |
kilitleyici | * Kilitleme işleri gören. |
kilitli | * Kilidi olan. * Kilitlenmiş. |
kilitsiz | * Kilidi olmayan. * Kilitlenmemiş. |
kilitsiz küreksiz | * Açık, kilitlenmemiş. |
kiliz | * Hasır otu, saz, kamış, kofa. |
kiliz balığı | * Sazangillerden bir balık türü (Tinca tinca). |
kilizman | * Sazlık, kamışlık. |
killeme | * Killemek işi. |
killemek | * Kirli çamaşırlarıkil kullanarak tokaçla yıkamak. |
killi | * İçinde kil bulunan. |
kilo | * Önüne getirildiği birimi binle çarpan ön ek. * Kilogram kelimesinin kısa biçimi. |
kilo almak | * beslenerek vücudun ağırlığı artmak, şişmanlamak. |
kilo vermek | * vücudun ağırlığı azalmak, zayıflamak. |
kiloamper | * Değeri 1000 amper olan akım şiddeti birimi. |
kilogram | * Uluslar arası bin gramlık ağırlık birimi, kilo (kg). |
kilogramağırlık | * Bir kilogramlık bir kütlenin Yer tarafından çekilmesini sağlayan güce eşit olan güç birimi, 9,81 newton’a eşittir. |
kilogramkuvvet | * Kilogramağırlık. |
kilogrammetre | * Bir kilogram ağırlığındaki bir gücün, uygulandığımaddî bir noktayı güç doğrultusunda bir metre yer değiştirmesiyle yapılan işe eşit iş birimi. |
kilohertz | * Bir saniyede 1000 titreşimi olan elektromanyetik dalga boyu ölçüsü birimi. |
kilojul | * Bin jul değerinde iş birimi. |
kilokalori | * Büyük kalori. |
kilolu | * Ağır. * Şişman. |
kiloluk | * Herhangi bir kilo ağırlığında. * Bir kilo ağırlığında. |
kilometre | * 1000 m lik uzunluk ölçü birimi (km). |
kilometre kare | * Kenarları birer kilometre uzunluğunda olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçü birimi, (km). |
kilometre taşı | * Kara yollarında üzerinde kilometreleri gösteren dikili taş. * Önemli bir durumu belirleyen, üzerinde durulması gereken nokta. |
kilometrelerce | * Mesafece uzun süren. |
kilosikl | * Saniyede bin devir olan elektrik akımının frekansınıölçmek için kullanılan birim. |
kiloton | * Değeri bin ton olan kütle birimi. |
kilovat | * Değeri bin vat olan güç birimi. |
kilovat saat | * Bir kilovatlık bir gücün bir saatte verdiği işve enerji birimi. |
kilovolt | * Değeri bin volt olan elektrik gerilimi veya potansiyel farkı birimi. |
kils | * Kireç, sönmemişkireç. |
kilüs | * Bağırsaktan gelen, içinde yağdamlacıkları bulunan ak kan, keylus. |
kim | * Hangi kişi anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılır. |
kim | * Ki. |
kim bilir | * belirsizlik, bilinmezlik bildirir. * olabilirlik bildirir. |
kim kime, dum duma | * kimsenin kimseyle ilgilenmediği” kimseye önem vermediği, çok karışık bir durumu anlatır. |
kim oluyor? | * “kendini ne sanıyor, ne hakkıvar?” anlamında kullanılır. |
kim vurduya gitmek | * bir kalabalık arasında öldürülen veya vurulan kimsenin kimin tarafından öldürüldüğü veya vurulduğu anlaşılamamak. |
kime ne | * başkasını ilgilendirmez. |
kimesne | * Kimse. |
kimi | * Birtakımı, bazısı. * Bazı. |
Kategoriler