Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 113

kirizma yapmak (veya etmek) * toprağıderince kazarak altınıüstüne getirerek sürmek.
kirizmalama * Kirizmalamak işi veya durumu.
kirizmalamak * Kirizma yapmak.
kirizme * 343 kirizma.
kirkit * Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmışdişli araç.
kirlenme * Kirlenmek işi.
kirlenmek * Kirli duruma gelmek, pislenmek.
* Onuru lekelenmek.
* (kadın için) Irzına geçilmek, iffeti bozulmak, lekelenmek.
* (kadın) Ay başı olmak.
kirletme * Kirletmek işi.
kirletmek * Kirli duruma getirmek, pisletmek.
* Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek.
* Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek.
* (kadın için) Irzına geçmek, namusuna zarar vermek.
kirli * Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves.
* (kadın için) Aybaşıdurumunda bulunan.
* Toplumun değer yargılarına aykırı olan.
kirli çamaşır * Yasal olmayan, saklı gizli iş.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek * (birinin) ayıp, kusur veya suçlarınıaçıklamak, söylemek.
kirli çıkı * Cimrilikle zengin olmuşkimseler için söylenir.
kirli çıkın * Bkz. kirli çıkı.
kirli kan * Toplardamarların kalbe götürdüğü kan.
kirli sarı * Koyu ve donuk sarırenk.
kirlihanım peyniri * Yumuşak ve yağlı bir tür peynir.
kirlilik * Kirli olma durumu, pislik.
kirliye atmak * yıkanmak için bir kenara koymak, bir yerde biriktirmek.
kirloş * Kirli ve pasaklı.
kirloz * Kirloş.
kirmen * Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç.
kirpi * Kirpigillerden, uzunluğu 25-30 cm olan, sırtıdikenlerle kaplımemeli hayvan (Erinaceus europaeus).
kirpigiller * Böcekçiller takımının, örnek hayvanıkirpi olan, sırtlarıdikenlerle kaplımemeli hayvanlar familyası.
kirpiği kirpiğine değmemek * hiç uyumamak.
kirpik * Göz kapağının kenarındaki kıllar veya bu kıllardan her biri.
* Tüy gibi, küçük ve ince uzantıveya uzantılar.
kirpik besleyici * Kirpiklerin dökülmesini önleyen ve besleyici nitelikleri olan şeffaf, sıvımadde.
kirpikli * Herhangi bir nitelikte kirpiği olan.
* Üzerinde kirpik veya kirpiğe benzer uzantılar olan.
kirpikliler * Bir hücreli hayvanlardan, üzerleri hareketlerini sağlayan kirpik biçimindeki uzantılarla kaplı organizmalar
sınıfı.
kirpiksi * Kirpiğe benzer.
kirpiksi cisim * gözde damar tabakanın ön dış bölümü.
kirş * Kirazın mayalanmasıve damıtılmasıyla yapılan bir tür içki.
kirtikli * Kenarları girintili çıkıntılı olan.
kirtil * Büyük kabuklu deniz hayvanlarınıavlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüşsepet.
kirve * Sünnet olan çocuğun bütün masraflarınıüstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini,
kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse.
kirvelik * Kirve olma durumu.
kirvelik etmek * kirve görevini yüklenmek.
kisbî * 343 kispî.
kisedar * Para hesabınıyapan, parayıtoplayan kimse, vekilharç.
kispet * Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalımeşin pantolon.
kispet çıkarılması * Yağlı güreşte yenilginin en kötüsü sayılan, kispetin hasım tarafından çekilip çıkarılmasıveya boydan boya
yırtılması.
kispî * Sonradan elde edinilmiş, sonradan kazanılmış.
kist * İçi koloit veya yağgibi sıvıveya yarısıvı bir madde ile dolu patolojik torba.
* Tek hücrelilerin veya çok hücreli küçük hayvanların uygun olmayan şartlarda veya çoğalma sırasında
çevrelerine saldıklarıkendilerini korumaya yarayan dayanıklıkapsül.
* Sporlu bitkilerde, özellikle mantarlar veya su yosunlarında görülen, bir veya birkaç hücreden oluşmuş
organ.
kistleşme * Kistleşmek işi.
kistleşmek * Yabancı bir cisim veya patolojik bir urun çevresinde katılgan doku sertleşmek.
kisve * Kılık.
* Hacıların Kâbe’de giydikleri beyaz üstlük.
kisvesi altında * herhangi bir nitelikte veya biçimde.
kişi * İnsan, kimse, şahıs.
* Eş, koca.
* Erkek.
* Bir eserde (oyun, roman, hikâye) yer alan kimse.
* Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs.
kişi eki * Fiil çekimlerinde kullanılan ve kişiyi gösteren ek, şahıs eki: Geldi-m, gelmiş-sin gibi.
kişi refikinden azar * kötü arkadaş, kişiyi kötü yola sürükler.

Bir yanıt yazın