kondisyon bisikleti | * Vücut sağlığınıkorumak ve geliştirmek amacıyla sabit, tekerleksiz, üzerinde, pedalların direnç derecesini ayarlayan bir mekanizmanın bulunduğu araç. |
kondom | * Kaput, prezervatif. |
kondurma | * Kondurmak işi. |
kondurmak | * Konmak işini yaptırmak. * Gelişigüzel takmak, iliştirmek. * Üzerine yormak. * Birden yapıvermek veya söyleyivermek. |
kondüit | * Sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse. |
kondüktör | * Yolcu trenlerinde biletleri denetleyen ve vagon işlerine bakan görevli. |
kondüktörlük | * Kondüktör olma durumu veya kondüktörün görevi. |
konektör | * (demir yollarında) Fren kumanda kollarınıdingilin üzerine bağlayan ve her iki ucunda kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça veya düzen. |
konfederasyon | * Devletler birliği. * Çeşitli ortaklıkların, daha çok sendikaların kümeleşmesi. |
konfederatif | * Konfederasyonla ilgili olan. |
konfedere | * Birleşmişdevletlerin, toplulukların her biri. |
konfeksiyon | * Hazır giyim eşyası. * Hazır giyim eşyasıdiken sanayi kolu. |
konfeksiyon mağazası | * Giyim evi. |
konfeksiyoncu | * Konfeksiyon işleriyle uğraşan kimse. |
konfeksiyonculuk | * Hazır giyim eşyasıyapma veya satma işi. |
konferans | * Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma. * Milletler arası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı. |
konferans çekmek | * karşısındakini bıktıracak bir biçimde uzun veya öğüt verircesine konuşmak. |
konferans vermek | * herhangi bir konuda bilgi verecek biçimde konuşma yapmak. |
konferansçı | * Konferans veren kimse, konuşmacı, hatip. |
konferansçılık | * Konferans verme işi. |
konfeti | * Düğün, balo gibi eğlencelerde serpilen, küçük yuvarlak pul biçiminde kesilmişrenkli kâğıt parçaları. |
konfor | * Günlük hayatıkolaylaştıran maddî rahatlık. |
konforlu | * Konforu olan. |
konformizm | * Bkz. uymacılık. |
konforsuz | * Konforu olmayan. |
konforsuzluk | * Konforsuz olma durumu. |
konglomera | * Yığışım. |
Kongolu | * Kongo halkından olan (kimse). |
kongövde | * Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. |
kongövdeli | * Gövdesi kongövde olan (bitki). |
kongre | * Çeşitli ülkelerden yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı. * Bir kuruluşun, temel sorunlarıkonuşmak üzere belli sürelerle yaptığı genel toplantı, kurultay. * Amerika Birleşik Devletlerinde Temsilciler Meclisi ile Senatonun bir arada iken aldıklarıad. |
koni | * Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut. * Bu yüzeyle sınırlıkatıcisim. * Koni biçiminde olan. * Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim. |
konik | * Koni biçiminde olan veya koni ile ilgili olan, mahrutî. * Tabanıdaire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle ara kesiti. |
koniklik | * Konik olma durumu. |
konişmento | * Bkz. konşimento. |
konjonktür | * Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerin bütünü. * Her türlü hâlin ve şartların ortaya çıkardığıdurum. |
konkasör | * (yapıcılıkta) Yol, yapıvb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşlarıelde etmek için, büyük kayalarıkırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi. |
konkav | * İçbükey, obruk, mukaar. |
konken | * Bir çeşit iskambil oyunu. |
konkordato | * Batık durumunda alacaklıların, alacaklarını belli bir plâna göre almaları için aralarında yaptıklarısözleşme, iflâs anlaşması. * Papalık makamıyla başka hükûmetler arasında yapılan anlaşma. |
konkre | * Somut, müşahhas. |
konkret | * 343 Konkre. |
konkur | * Yarış, yarışma. |
konkurhipik | * Yalnız spor amacıyla yapılan at yarışı. |
konma | * Konmak işi. |
konmak | * (kuş, kelebek, uçak, toz vb). Bir yere inmek. * Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak. * Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek. * Bir şeyi emeksiz edinmek. |
konmak | * Koymak işi yapılmak. |
konnektör pensi | * Birden fazla kablonun birbirine tutturulmasınısağlayan araç. |
konsa | * Taşlık, katı. |
konsantrasyon | * Bir sıvı içindeki su veya sıvımiktarıazalarak koyulaşma, derişme, yoğunlaşma. * Bkz. dikkat toplaşımı. |
Kategoriler