Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 52

karşıtlaşma * Karşılaştırmak işi.
karşıtlaşmak * Birbirine karşıt olmak.
karşıtlı * Karşıtlık, zıtlık gösteren, tezatlı.
karşıtlık * Karşıt olma durumu, zıddiyet, mübayenet, tezat, kontrast.
* Bir teoremin karşıtının da doğru olmasıdurumu.
* İki organ, iki sistem arasındaki görevlerin zıt olmasıdurumu.
* Başkalarının istek, dilek veya buyruklarının tersine davranma eğilimi.
kart * Gençliği ve körpeliği kalmamış.
kart * Düzgün kesilmişince karton parçası.
* Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük,
ince karton parçası, kartvizit.
* Açık mektuplaşmada kullanılan, bir yüzü adrese, öbür yüzü yazıya ayrılmışolan karton parçası.
* Kartpostal.
* Bazıyerlere girmek veya bazışeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge.
* Oyun kâğıdı.
kart basmak * işçiler işyerine girişve çıkışta gelip gittikleri bir makine aracılığı ile belirtmek.
kart çıkarmak * hakem kural dışı hareket eden oyuncuya uyarıveya cezalandırma amacı ile sarıveya kırmızıkart göstermek.
kartal * Kartalgillerden, genel olarak kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasınıyüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri bir
yırtıcıkuş(Aquila).
kartal ağacı * Dulaptal otugillerden, Hindistan’da yetişen, odunu öd ağacı gibi kokan bir ağaç.
kartalgiller * Omurgalıhayvanlardan kuşlar sınıfının, kartallar takımının gündüzyırtıcılarıalt takımına giren büyük bir
familyası.
kartallar * Omurgalıhayvanlardan kuşlar sınıfının karinalılar bölümüne giren bir takım.
kartallı * Kartalı olan.
* Üzerinde kartal resmi bulunan.
kartallıeğrelti otu * Yurdumuzun kıyı bölgelerinde sık rastlanan, yaprak sapının enine kesiti mikroskop altında iki başlı bir
kartalıandıran, büyük yapraklı bir eğrelti türü (Pteridium aquilinum).
kartalma * Kartalmak işi.
kartalmak * Yaşlanmak, kartlaşmak.
kartaloş * Kartlaşmış, yaşı geçkin.
kartaloz * Bkz. kartaloş.
kartça * Gençliği azalmış, yaşı geçkince.
karteks dolabı * Bilgi kartlarının bulunduğu kutu veya çekmecelerin içinde muhafaza edildiği, ayrıca ön kısmıdüz veya stor
kapak ile kilitlenebilen mobilya.
kartel * Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, daha çok kazanmak veya başka
kuruluşlara karşıtutunabilmek gibi amaçlarla aralarında kurduklarıdayanışma birliği.
kartel * Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı.
kartelâ * Tombala gibi bazı oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart.
* Tulûat tiyatrosunun kapısına asılan tabelâ.
kartelleşme * Kartel kurma işi.
kartelleşmek * Kartel kurmak.
Kartezyen * Dekartçı.
Kartezyenizm * Dekartçılık.
kartlaşma * Kartlaşmak işi.
kartlaşmak * Kart duruma gelmek.
kartlık * Kart olma durumu.
kartograf * Haritacı.
kartografi * Haritacılık.
kartografik * Haritacılıkla ilgili.
karton * Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt.
* On paket sigarayı bir araya getiren ambalâj.
* Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart.
* Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakların yerleştirildiği ciltli büyük defter.
* Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film.
kartoncu * Karton işi veya eşya yapan veya satan kimse.
kartonlama * Kartonlamak işi.
kartonlamak * Karton yerleştirmek veya kartonla kaplamak.
kartonpiyer * Yapılarıkabartmalarla bezemek için çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde
kullanılan, sertleştirilmişmukavva veya kıtıklıalçı.
kartonumsu * Karton görünümünde veya sertliğinde olan.
kartopu * Kardan yapılmışve sıkıştırılmışyuvarlak.
* Beyaz ve tombul.
* Hanımeligillerden, birçok türü süs bitkisi olarak yetiştirilen, zeytinimsi, meyvemsi, kırmızırenkte bir
ağaççık (Viburnum).
kartotek * Kartlar üstüne işlenmiş bilgilerin düzenli bir dizgeye göre derlenmesi.
* Bu biçimde derlenmişkartların saklandığıkutu, dolap vb.
kartpostal * Genellikle dik dörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli posta kartı, kart.
* (fotoğrafçılıkta) 9×12 cm boyutlarındaki resim.
kartpostalcı * Kartpostal basan veya satan kimse.
kartuk * Büyük tarla tarağı.
kartuş * Merminin, içine barut doldurulmuşsilindir biçimindeki bölümü.
* Dolma kalem içine yerleştirilen mürekkep dolu tüp.
kartvizit * Kart (II).
Karun * Din kitaplarıve efsanelerde geçen, çok zengin olduğu söylenen kişi.
* (küçük k ile) Çok zengin kimse.
karyağdı * Üstü benek benek beyaz olan (kumaş).
karye * Köy.
karyokinez * Çok hücreli canlılarda hücrenin belli evrelerden geçerek çoğalması, mitoz.

Bir yanıt yazın