Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 57

kaşmerlik * Soytarılık.
kaşmir * İnce, sık bir tür yün.
* Bu yünden yapılmış.
kaşpusiye * Hafif üstlük.
kat * Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü.
* Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey; üst üste konulmuş
şeylerden her biri, tabaka.
* (giyecekler için) Takım.
* Daire.
* Ön, yan, huzur, makam, nezt.
* Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı.
* Makam, mevki.
* Nicelikçe kez, defa, misil.
* Tekrarlanan bir sayının toplamı.
* Jeoloji zamanlarından bir dönem içinde oluşmuşkatmanlıkayaçlar.
kat * Kesme, kesilme.
* İlgiyi kesme.
* Sonuca bağlama, bitirme.
* Kesme.
kat çıkmak * yapıya kat eklemek.
kat kat * Çok, pek çok.
* Üst üste.
kat sayı * Bir niceliğin kaç katıalındığını gösteren sayı.
* Bir yasayıanlatan formülün yazılışında yer alan, değişmeyen sayı.
* Cisimlerin fiziksel özelliklerini belirten değişmeyen büyüklükler.
kat yuvarı * Yer atmosferinin 10-60 km yükseklikleri arasında kalan katmanı, stratosfer.
katabolizma * Canlıprotoplâzmayıyapan büyük ve karmaşık yapılımoleküllerin enerji çıkararak yanması, yadımlama.
katafalk * Önünden geçilerek kendisine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutu konulmak için yapılmışyüksek yer.
katafot * Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör.
katakofti * Klâsik Türk müziğinde 8/8′ lik bir usul.
katakomp * İlk Hristiyanların kayaları oyarak veya yer altınıkazarak yaptıkları, uzun dehlizler biçiminde; ölülerini
gömdükleri veya tapınak olarak kullandıklarımezarlık.
katakulli * Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen.
katakulli okumak * yalan söylemek, palavra atmak.
katalanca * İspanya’nın kuzey doğusunda Katalan ırkının konuştuğu dil.
katalepsi * İradenin yitimi, dışetkilere karşıduygunluğun ortadan kalkmasıve hareket organlarına verilen herhangi bir
durumun olduğu gibi sürüp gitmesiyle beliren sendrom.
kataleptik * Katalepsi ile ilgili.
* Katalepsiye tutulmuş.
katalitik * Katalizle ilgili, kataliz niteliğinde olan.
katalitik soba * Tüp gaz ile çalışan ve evlerde ısıtma amacıyla kullanılan bir tür soba.
kataliz * Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasınıveya hızının
değişmesini sağlayan etkisi.
katalizör * Kimyasal tepkimenin olmasınıveya hızının değişmesini sağlayan, katalitik etkiye yol açan madde.
katalog * Kitaplıktaki kitaplarıveya belli bir daldaki gereçleri, nitelikleri bakımından tanıtmak, arandıklarında
bulunmalarını sağlamak amacıyla, yer numaraları belirtilerek hazırlanmışkitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist.
* Kitap evi, yayın evi, kurum gibi kuruluşların yayınlarını, ürettikleri malları, eşyalarıtanıtan, gösteren liste
veya kitap, fihrist.
kataloglama * Kataloglamak işi.
kataloglamak * Kitaplıktaki veya belli bir daldaki gereçleri yer numarası, bibliyografik kimlik vb. bakımından tespit etmek.
katalpa * İki çeneklilerden, yapraklarıçok iri ve kalp biçiminde, çiçekli bir süs bitkisi (Bignonia catalpa).
katana * Bkz. kadana.
katar * Lokomotif ile vagonların oluşturduklarıdizi, tren.
* Taşıt dizisi.
* Bir arada giden hayvan dizisi.
katar katar * Birçok katardan oluşmuş, dizi dizi.
katarakt * Ak su, ak basma, perde.
katarlama * Katarlamak işi.
katarlamak * Katar durumuna getirmek, arka arkaya dizmek.
katarlanma * Katarlanmak işi yapılmak veya katarlanmak işine konu olmak.
katarlanmak * Katarlanmak durumuna getirmek veya katarlanmak işine konu olmak.
katavaşya * Göçebe balıkların, ısıdüşmesi sonucu Karadeniz’den Marmara denizine veya Akdeniz’e geçmeleri.
katbekat * Kat kat.
katedral * Başkilise.
kategori * Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı, grup, ulam.
kategorik * Kesin, açık.
* Kesinlikle, şartsız olarak.
katetme * Katetmek işi.
katetmek * Kesmek, bölmek.
* Bir yeri aşarak geçmek, yol olmak.
katgüt * Ameliyatlarda yaralarıdikmek için kullanılan, bağırsaktan yapılmışiplik.
katı * Sert, yumuşak karşıtı.
* Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim.
* Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkısıkıya bağlı olan.
* Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp.
* Çok, aşırıderecede.
katı * Taşlık, konsa.
katıkalpli * Katıyürekli.
katısöz * Sert ve kırıcısöz.
katıyağ * Don yağı, parafin gibi normal sıcaklıkta iken katıdurumda bulunan yağ.
katıyumurta * Lop yumurta.
katıyürekli * Acıması olmayan, acımasız.

Bir yanıt yazın