Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 9

kafa içi * Bkz. kafatası.
kafa işçisi * Beyin gücü ile ortaya eser koyan, araştıran, inceleyip eleştiren kimse.
kafa kafaya vermek * iki veya birkaç kişi bir kenara çekilip konuşmak.
* baş başa vermek.
kafa kâğıdı * Nüfus cüzdanı, nüfus kâğıdı, hüviyet.
kafa kalmamak * zihin yorularak çalışmaz olmak.
kafa koçanı * Bkz. kafa kâğıdı.
kafa kol * Güreşte bir tür oyun.
kafa kola almak * güreşte kafa ve kolu birlikte kavrayarak rakibi çevirmek.
* etkisi altına alıp kandırmak.
kafa patlatmak * bir konu üzerinde pek çok düşünmek.
kafa sallamak * ikaz etmek için başını iki yana veya öne arkaya hafifçe eğmek.
* başsallamak.
* doğru veya yanlışher şeye evet demek.
kafa şişirmek * gürültü veya gevezelikle bir kimseyi tedirgin etmek.
kafa tutmak * boyun eğmemek, karşı gelmek, diklenmek.
kafa ütülemek * çok lâf edip tedirgin etmek.
kafa yapmak * dalga geçmek.
kafa yok! * akıl, düşünce yok; akılsız!.
kafa yormak * bir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek.
kafaca * Kafa bakımından, düşünceye göre.
kafadan * zihinden, belleğini kullanarak.
kafadan atmak * bir konu üzerinde inceleme yapmadan, rastgele konuşmak, uydurmak.
kafadan bacaklılar * Yumuşakçaların, baş bölgelerinde sert bir gagasıve çekmenli sekiz kolu bulunan önemli bir sınıfı.
kafadan gayri müsellâh * akılsız, aklında bozukluk olan.
kafadan kontak * Düşüncesiz, mantıksız işgören.
kafadar * Görüşve anlayışları birbirine uyan kimselerden her biri.
kafadarlık * Kafadar olma durumu.
kafadaş * Kafadar.
kafadaşlık * Kafadaşolma durumu.
kafalı * Kafası olan.
* Kafasıherhangi bir biçimde olan.
* Bilgili, kavrayışlıve anlayışlı.
kafasıalmamak * anlayamamak, kavrayamamak.
* zihin yorgunluğu sebebiyle anlayamaz duruma gelmek.
* olabileceğine inanmamak.
kafası boş * Cahil.
kafası bozulmak * öfkelenmek, kızmak.
kafası bulanmak * bir olay karşısında aklıkarışmak, anlayamaz, kavrayamaz duruma gelmek.
kafası bulutlu * Biraz, sarhoş.
kafasıçalışmak * Bkz. kafası işlemek.
kafasıçatlak * Yarıdeli, aptal.
kafasıdönmek * (sıkışık bir durumda) sersemlemek.
* kızıp öfkelenmek.
kafasıdumanlanmak * çok dalgın olmak.
* sarhoşolmak.
* esrar içmişolmak.
kafasıdumanlı * Hafif sarhoş.
* Çözemediği karışık düşüncelerle kafasıyorgun.
kafasıdurmak * zihin yorgunluğundan düşünemez olmak.
kafasıdüzelmek * doğruyu ve iyiyi bulmak.
kafası ile oynamak * takım sporlarında arkadaşlarının durumunu göz önünde tutarak, en iyi fırsatıdeğerlendirecek, iyice
düşünerek, bedenini fazla yormadan oynamak.
kafası işlemek * aklı, zekâsıyerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak, kafasıçalışmak.
kafası iyi * İçkiden veya esrardan sarhoşolan (kimse).
kafasıkazan olmak * Bkz. kafasışişmek.
kafasıkıyak * Kafası iyi.
kafasıkızmak * öfkelenmek.
kafasıkontak * Deli, çıldırmış, çılgın.
kafasıküflü * Çağının gerisinde kalmış, gerici.
kafasıörümcekli * Düşüncesiz, kaba, anlayışsız.
* Gerici.
kafasısersem sepet (olmak) * gürültü ve uğultudan zihni yorulmuş(olmak).
kafasışişmek * zihni yorulmak.
* gürültüden tedirgin olmak.

Bir yanıt yazın