Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 12

lığlanma * Lığlanmak işi.
lığlanmak * Üstünde lığbirikmek.
lığlı * Lığdan oluşmuşveya üzerinde lığbirikmiş.
-lık / -lik, -luk / -lük * İsimden isim türeten ek.
* Yer isimleri yapar: Odun-luk, kömür-lük, vişne-lik vb.
* Alet isimleri yapar.
* Soyut isimler kurar.
* Sıfatlar türetir.
lıkır * Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığıses.
lıkır lıkır * (kaptaki sıvı) Akarken lık lık diye ses çıkararak.
lıkırdama * Lıkırdamak işi.
lıkırdamak * (kaptaki sıvı) Akarken lık lık diye ses çıkarmak.
Li * Lityum ‘un kısaltması.
-li * -lı/ -li.
-li * -ılı/ -ili.
libas * Giysi.
liberal * Hürriyet ve serbestlikle ilgili.
* Hoşgörülü.
* Serbest ekonomiden yana olan kimse.
liberalizm * Serbestlik.
liberalleşme * Liberalleşmek işi.
liberalleşmek * Serbest bir duruma gelmek.
liberallik * Liberal olma durumu.
liberasyon * İthalâtıserbest bırakma, ithalâta konulmuşmiktar sınırlamalarınıkaldırma.
liberasyon listesi * İthal yolu ile girmesine izin verilen malların listesi.
libido * Cinsel iç güdünün belirtilerini gösteren, yaşama gücünün bütünü.
liboş * Liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayıamaçlayan ve bu yolda hiçbir
değer yargısınıkabul etmeyen, her şeyi mubah gören kimse.
libre * Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi.
libretto * Bir operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kitap.
* Bir pantomimi veya baleyi açıklayan kitap.
Libyalı * Libya halkından olan (kimse).
lider * Yönetimde gücü ve etkisi olan kimse, önder, şef.
* Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse.
* Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı.
liderlik * Liderin görevi.
* Lider olma durumu.
liet * Şarkı.
lif * Çok ince ve uzun parça.
* Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya bu amaçla türlü ipliklerden yapılmışörgü.
* Tel.
lif lif * Tel tel, ince ince.
lifleme * Liflemek işi.
liflemek * Vücudu lifle sabunlamak.
liflenme * Liflenmek işi.
liflenmek * Lif oluşmak.
* Lifle sabunlanmak.
lifleşme * Lifleşmek durumu veya biçimi.
lifleşmek * Lif durumuna gelmek.
lifleştirme * Lifleştirmek işi.
lifleştirmek * Lifleşmesini sağlamak.
lifli * Lifi olan.
lift * Teniste topa arkadan öne ve yukarıdan aşağıya doğru vurma.
lig * Küme.
liga * Üç deniz mili uzunluğunda eski bir ölçü birimi.
ligden düşmek * kümeden düşmek.
lignin * Bitkide kök ve gövdenin sert ve odunsu yapısını oluşturan madde.
lik * Bkz. -lık / -lik.
lika * Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek.
liken * Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı.
* Kaşındırıcı bir deri hastalığı.
liken bilimi * Likenleri inceleyen bilim dalı.
likidasyon * Tasfiye.
likide * Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek anlamında likide etmek teriminde geçer.
likidite * Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü.
* Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar.

Bir yanıt yazın