lığlanma | * Lığlanmak işi. |
lığlanmak | * Üstünde lığbirikmek. |
lığlı | * Lığdan oluşmuşveya üzerinde lığbirikmiş. |
-lık / -lik, -luk / -lük | * İsimden isim türeten ek. * Yer isimleri yapar: Odun-luk, kömür-lük, vişne-lik vb. * Alet isimleri yapar. * Soyut isimler kurar. * Sıfatlar türetir. |
lıkır | * Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığıses. |
lıkır lıkır | * (kaptaki sıvı) Akarken lık lık diye ses çıkararak. |
lıkırdama | * Lıkırdamak işi. |
lıkırdamak | * (kaptaki sıvı) Akarken lık lık diye ses çıkarmak. |
Li | * Lityum ‘un kısaltması. |
-li | * -lı/ -li. |
-li | * -ılı/ -ili. |
libas | * Giysi. |
liberal | * Hürriyet ve serbestlikle ilgili. * Hoşgörülü. * Serbest ekonomiden yana olan kimse. |
liberalizm | * Serbestlik. |
liberalleşme | * Liberalleşmek işi. |
liberalleşmek | * Serbest bir duruma gelmek. |
liberallik | * Liberal olma durumu. |
liberasyon | * İthalâtıserbest bırakma, ithalâta konulmuşmiktar sınırlamalarınıkaldırma. |
liberasyon listesi | * İthal yolu ile girmesine izin verilen malların listesi. |
libido | * Cinsel iç güdünün belirtilerini gösteren, yaşama gücünün bütünü. |
liboş | * Liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayıamaçlayan ve bu yolda hiçbir değer yargısınıkabul etmeyen, her şeyi mubah gören kimse. |
libre | * Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi. |
libretto | * Bir operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kitap. * Bir pantomimi veya baleyi açıklayan kitap. |
Libyalı | * Libya halkından olan (kimse). |
lider | * Yönetimde gücü ve etkisi olan kimse, önder, şef. * Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse. * Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı. |
liderlik | * Liderin görevi. * Lider olma durumu. |
liet | * Şarkı. |
lif | * Çok ince ve uzun parça. * Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya bu amaçla türlü ipliklerden yapılmışörgü. * Tel. |
lif lif | * Tel tel, ince ince. |
lifleme | * Liflemek işi. |
liflemek | * Vücudu lifle sabunlamak. |
liflenme | * Liflenmek işi. |
liflenmek | * Lif oluşmak. * Lifle sabunlanmak. |
lifleşme | * Lifleşmek durumu veya biçimi. |
lifleşmek | * Lif durumuna gelmek. |
lifleştirme | * Lifleştirmek işi. |
lifleştirmek | * Lifleşmesini sağlamak. |
lifli | * Lifi olan. |
lift | * Teniste topa arkadan öne ve yukarıdan aşağıya doğru vurma. |
lig | * Küme. |
liga | * Üç deniz mili uzunluğunda eski bir ölçü birimi. |
ligden düşmek | * kümeden düşmek. |
lignin | * Bitkide kök ve gövdenin sert ve odunsu yapısını oluşturan madde. |
lik | * Bkz. -lık / -lik. |
lika | * Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek. |
liken | * Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı. * Kaşındırıcı bir deri hastalığı. |
liken bilimi | * Likenleri inceleyen bilim dalı. |
likidasyon | * Tasfiye. |
likide | * Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek anlamında likide etmek teriminde geçer. |
likidite | * Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü. * Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar. |
Kategoriler