Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 39

meslek icabı * mesleğinin gereği olarak.
meslek içi eğitim * Meslekteyken görevlinin kendini geliştirmesi için çağrıldığıkurs.
meslek seçmek * geçimini sağlamak için yeteneklerine ve isteğine göre bir işi sürekli yapmak.
meslekî * Mesleğe ilişkin, meslekle ilgili olan.
mesleksel * Meslekî, meslekle ilgili.
mesleksiz * Mesleği olmayan, işsiz güçsüz (kimse).
mesleksizlik * Mesleksiz olma durumu.
meslektaş * Aynımeslekten olan.
meslektaşlık * Meslektaşolma durumu.
mesmu * İşitilmiş, duyulmuşolan.
mesnet * Dayanak.
* Mevki, makam.
mesnetli * Dayanağı olan.
mesnetsiz * Dayanağı olmayan.
mesnevî * Her beyti ayrıuyaklı bir divan edebiyatınazım biçimi.
* Bu türdeki eserlerin genel adı.
mesrur * Sevinmiş, sevinçli.
mest * Sarhoş, kendinden geçmiş, esrik.
mest * Üzerine ayakkabı giyilen kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı.
mest etmek * kendinden geçirmek.
mest olmak * kendinden geçmek, sarhoşolmak.
mestane * Sarhoşgibi, kendinden geçmişçesine.
mestçi * Mest yapan veya satan kimse.
mestçilik * Mest yapma veya satma işi.
mestur * Örtülü, kapalı, gizli.
mesture * Örtülü.
* Bkz. Tahsisatımesture.
mes’udane * Mes’ut bir biçimde, mes’ut olarak.
mes’ul * Sorumlu.
mes’ul olmak * sorumlu olmak.
mes’ul tutmak * sorumlu görmek.
mes’uliyet * Sorum, sorumluluk.
mes’uliyet almak * sorumluluk yüklenmek.
mes’uliyetli * Sorumlu.
* Sorumluluk gerektiren.
mes’uliyetsiz * Sorumsuz.
* Sorumluluk gerektirmeyen.
mes’uliyetsizlik * Sorumsuzluk.
mes’ut * Mutlu, sevinçli, ongun.
mes’ut etmek * mutlu kılmak.
mes’ut olmak * mutlu olmak, onmak.
meşakkat * Güçlük, sıkıntı, zorluk.
meşakkat çekmek * sıkıntı içinde olmak.
meşakkate katlanmak * güçlüğe, sıkıntıya göğüs germek.
meşakkatli * Güç, sıkıntılı.
meşakkatsiz * Güç olmayan, sıkıntısız.
meş’ale * Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek.
meşale çekmek * önderlik etmek, önayak olmak.
meşaleci * Ortalığı aydınlatmak için çıra vb. yakmakla görevli kimse.
meşatlık * Musevîlere özgü mezarlık, maşatlık.
meş bu * Dolmuş, dolu.
* Doymuş.
meşe * Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, kışyaz yapraklarınıdökmeyenleri de bulunan, kerestesi
dayanıklı bir orman ağacı(Quercus).
* Bu ağaçtan yapılmışolan.
meşe kömürü * Meşenin yakılması ile elde edilen dayanıklıkömür.
meşe odunu * Meşe ağacından elde edilen dayanıklı odun.
* Anlayışsız, görgüsüz ve kaba saba kimse.
meşe palamudu * Meşe türü bir cins palamut.

Bir yanıt yazın