Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 42

methetmek * Övmek.
methini işitmek (veya duymak) * ününden haberdar olmak.
methiye * Övgü.
* Bir kimseyi veya bir şeyi övmek için yazılmışşiir.
methiye düzmek * övmek, övgü şiiri yazmak.
methüsena * Övme, ululama.
metil * Yapısında metil kökü bulunan birleşikleri adlandırmakta kullanılan ön ek.
metilen * Metanın iki hidrojen atomunu yitirmesiyle türeyen bir kök (CH2).
metilik * Metan birleşimlerinin sıfatı.
metin * (eser, yasa, belge için) Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü,
tekst.
* Basılıveya el yazmasıparça, tekst.
metin * Acılar karşısında dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanıklı, metanetli.
metin olmak * dayanıklıve sağlam olmak, metanetini yitirmemek.
metis * Kırma, azma, melez.
metodik * Yöntemli.
* Düzenli, derli toplu.
metodoloji * Yöntem bilimi.
metodolojik * Yöntem bilimi ile ilgili, yöntem bilimsel.
metot * Yöntem.
metotlu * Yöntemli.
metotsuz * Yöntemsiz.
metotsuzluk * Yöntemsizlik.
metraj * Metre olarak uzunluk.
* Metre ile ölçme.
metrajlı * Herhangi bir metre uzunluğunda olan.
metrdotel * Başgarson.
metrdotellik * Başgarsonluk.
metre * Yer meridyen dairesinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi (kısaltması
m2).
* Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş, bir metre uzunluğundaki ölçü aracı.
* Herhangi bir metre uzunluğunda olan.
metre kare * Kenarı bir metre olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçüsü birimi (kısaltmasım3).
metre küp * Kenarı bir metre olan bir küpün oylumuna eşit, oylum ölçüsü birimi (kısaltmasım).
metre sistemi * Metre, metre kare, metre küp, kilogram, litre gibi kökü metreye dayanan ölçü sistemi, metrik sistem.
metrelik * Uzunluğu herhangi bir metre olan.
metres * Bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapatma.
metres tutmak * metresle yaşamak.
metreslik * Metres olma durumu.
metreslik etmek * metres olarak yaşamak.
metrik * Metre veya metreyi temel olarak alan ölçülerle ilgili.
metrik sistem * Bkz. metre sistemi.
metris * Askerin çarpışma sırasında korunması için yapılan toprak siper.
metro * Büyük şehirlerde semtler arasında işleyen yer altıdemir yolu hattı.
* Bu hatta çalışan taşıt.
metroloji * Ölçme ile ilgili bir bilim dalı.
* Ağırlıklar ve ölçüler üstüne inceleme kitabı.
metronom * Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet.
metropol * Bir bölgenin veya ülkenin en önemli şehri, ana şehir, ana kent.
metropolit * Ortodokslarda patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerine başkanlık eden din adamı.
metropoliten * Bir devletin veya bir ülkenin ana şehrine ilişkin.
* Metro.
metrûk * Bırakılmış, terk edilmiş.
* Kullanılmayan.
metrûkât * Ölen birinin bıraktığışeyler.
metruke * Bırakılmış, geriye kalmış.
metrukiyet * Bırakılma, terk edilme.
* Ayrılma, boşanma.
mevali * OsmanlıDevletinde görev yapan yüksek dereceli ilmiye mensuplarına verilen ad.
mevcudat * Var olan şeyler, varlıklar.
* Yaratıklar.
mevcudiyet * Var olma, varlık, var oluş.
mevcut * Var olan, bulunan.
* Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü.
mevcut olmak * var olmak, bulunmak.

Bir yanıt yazın