müeddep | * Uslu, terbiyeli, edepli. |
müellefat | * Yazılıeserler. |
müellif | * Kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, yazar. |
müemmen | * Sağlanmış, emniyete alınmış, güvenilir. |
müennes | * Dişil. |
müesses | * Kurulu, kurulmuş. |
müessese | * Kuruluş, kurum (I). * Kurum (I). * Bir toplumda bazısorunların çözümlenebilmesi için uygulanan yöntem. |
müesseseleşme | * Kurumlaşma. |
müesseseleşmek | * Kurumlaşmak. |
müessif | * Üzücü, üzüntü veren. * Hoşa gitmeyen, kötü (olay, durum). |
müessir | * Dokunaklı. * Etkili, sonuçlu. * Etken. |
müessir olmak | * etkilemek. |
müessiriyet | * Etkinlik. |
müessis | * Kurucu. |
müeyyide | * Yaptırım, yaptırma gücü. |
müezzin | * Namaz vakitlerini bildirmek için ezan okuyan din görevlisi. |
müezzinlik | * Müezzin olma durumu veya müezzinin görevi. |
müfekkire | * Düşünme yetisi veya gücü. |
müferrih | * İç açıcı, ferahlık verici. |
müfessir | * Kısa ve anlaşılması güç bir metni açıklayan, açıklığa kavuşturan, metnin anlam ve amacıüstünde yorumda bulunan (kimse). * Kur’an’ıyorumlayan (kimse). |
müfettiş | * Bir kuruluştaki işlerin konu ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse. |
müfettişlik | * Müfettişin görevi veya makamı. |
müfit | * Yararlı, faydalı. * Anlatan, ifade eden. |
müflis | * Bir işte bütün parasını batırmış, batkın, iflâs etmiş. |
müfredat | * Bir bütünü oluşturan bireyler, ayrıntılar. |
müfredat programı | * Bkz. öğretim programı. |
müfret | * Tekil. |
müfrez | * Bir bütünden ayrılmış. |
müfreze | * Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması için, küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlıkalmadan geçici olarak oluşturulan gruplara verilen ad. |
müfrit | * Aşırı. |
müfritlik | * Aşırı olma durumu. |
müfsit | * Ara bozucu, karıştırıcı, fesatçı, münafık. |
müft | * Bedava, beleş. |
müftehir | * Bir şeyi övünç bilerek onunla sevinen, övünen, iftihar eden. |
müfteri | * Karacı, kara çalan, iftiracı. |
müftü | * İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli. |
müftülük | * Müftü olma durumu. * Müftünün görevi veya makamı. |
müge | * İnci çiçeği. |
mühendis | * Mühendislik mesleğinden olan kimse. |
mühendishane | * OsmanlıDevletinde mühendis yetiştiren yüksek okul. |
mühendislik | * Yol, köprü, yapı, makine, gemi ve uçak yapımıvb. ile maden, su ve elektrik işleri gibi bayındırlık ve zanaatla ilgili teknik çalışmalardan birini konu edinen meslek. |
müheyya | * Hazır. |
müheyyiç | * Coşturucu, heyecan verici. |
mühim | * Önemli. |
mühimmat | * Savaşgereçleri, cephane. |
mühimseme | * Mühimsemek işi. |
mühimsemek | * Önemsemek, önem vermek. |
mühimsemezlik | * Önem vermemezlik. |
mühlet | * Bir işin yapılmasıveya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, vade, mehil. |
mühlet istemek | * bir işin yapılması, tamamlanması için belirli bir süre verilmesini istemek. |
Kategoriler