müşteri | * Alıcı, hizmet gören ve karşılığında ücret ödeyen kimse. |
müşteri hizmeti | * Müşteriye verilen hizmet. |
müt’a | * Geçici kazanç. * Geçici olarak yapılan nikâh. |
müt’a nikâhı | * Bazıyerlerde kadına verilen para karşılığında yapılan geçici nikâh, evlenme. |
mütalâa | * Okuma, ders çalışma. * İrdeleme, müzakere, görüş, etüt. * Düşünce, oy. |
mütalâa etmek | * okumak. * üzerinde düşünmek, iyice incelemek. |
mütalâada bulunmak | * görüşveya düşünce ileri sürmek. |
mütareke | * Savaşan tarafların ateşi belli bir süre için kesmesi, ateşkes, bırakışma. |
müteaddit | * Çok, birçok. |
müteaffin | * Kokuşuk, pis kokulu. |
müteahhit | * Başkasıyla ilgili bir işi yapmayıüzerine alan kimse, üstenci. |
müteahhitlik | * Üstencilik. |
müteakiben | * Sonra, arkadan, ardısıra. |
müteakip | * Arkadan gelen, ardısonra gelen. * Sonra. |
mütealiye | * Deneyüstücülük, transandantalizm. |
müteallik | * İlişkin, ilgili. |
müteammim | * Yaygın duruma gelmiş, genelleşmiş. |
mütearife | * Aksiyom, belit. |
mütebahhir | * Geniş, derin bilgisi olan. |
mütebaki | * Geri kalan, kalan. |
mütebasbıs | * Yaltak, yaltaklanan, yaltakçı. |
mütebeddil | * Değişen. * Kararsız. |
mütebessim | * Gülümseyen, güleç. |
mütecanis | * Bağdaşık, homojen. |
mütecasir | * Yeltenen, cüret eden. |
mütecaviz | * Saldırgan, saldırıcı, sataşkan. * …-den çok…. -i aşan. |
mütecessis | * Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen. |
mütedair | * Ait, için, dolayı, üzerine, … ile ilgili. |
mütedavil | * Tedavülde bulunan, elden ele gezen. |
mütedavil sermaye | * Bkz. döner sermaye. |
mütedeyyin | * Dindar. * Belli bir dini kabul etmiş. |
müteessif | * Üzülen, acınan, yerinen, esef eden. |
müteessif olmak | * üzülmek, acınmak, yerinmek, esef etmek. |
müteessir | * Üzülmüş, üzüntülü. * Etkilenmiş. |
müteessir olmak | * üzülmek. * etkilenmek. |
mütefekkir | * Düşünür. |
mütefennin | * Fen bilgini. |
müteferrik | * Ayrılmış, dağınık. |
müteferrika | * Küçük giderler için ayrılan para. * Güvenlik kuruluşlarında şüpheli kimselerin ilgili yerlere gönderilmek için geçici olarak barındırıldıkları bölüm. * Padişah, vezir ve daha başka devlet büyüklerinin yanında, türlü hizmetlerde çalışan kimse. |
mütegallibe | * Zorba, zorba takımı. |
mütehakkim | * Hâkim olan, hükmeden. * Zorbalık eden, hükmünü zorla yürüten. |
mütehammil | * Dayanıklı görünümlü. |
müteharrik | * Yer değiştirebilen, oynar, devingen, hareketli. * İşleyen, çalışan. |
mütehassıs | * Uzman. |
mütehassıslık | * Uzmanlık. |
mütehassis | * Duygulanmış. |
mütehassis etmek | * bir kimseyi duygulandırmak. |
mütehassis olmak | * herhangi bir sebeple duygulanmak. |
mütehavvil | * Değişken, kararsız. |
mütehayyir | * Şaşmış, şaşırmışolan. |
Kategoriler