Skurt
– Skurt
Qu’en sera-t-il de tous ces “je t’aime” que tu m’chuchotais
– Peki ya bana fısıldadığın “Seni seviyorum” sözleri?
Quand j’n’aurais plus le même train de vie, qu’j’serai plus coté
– Artık aynı yaşam tarzına sahip olmayacağım zaman, daha fazla listeleneceğim
Qu’y aura plus de gov, qu’y aura plus de love, j’redeviendrai ce pauvre
– Daha fazla hükümet olacağını, daha fazla sevgi olacağını, o kadar fakir olacağım
Et qu’j’n’aurai plus que ma dignité qui restera sauve
– Ve geriye bir şey var ama onurumu kayıtlı kalacaktır
Pendant des piges j’ai attendu que ma vie change
– Yıllardır hayatımın değişmesini bekliyordum.
Puis j’ai fini par comprendre que c’était elle qui attendait qu’je change
– Sonra nihayet fark ettim ki değişmemi bekleyen oydu.
Combien de sale, combien de mal, avant qu’j’me range?
– Toparlanmadan önce ne kadar kirli, ne kadar kötü?
Le cœur et le cerveau d’un lossa sont des endroits tellement étranges
– Bir lossa’nın kalbi ve beyni çok garip yerlerdir.
J’retournerai à mon père comme les fleuves retournent à la mer
– Nehirler denize döndükçe babama döneceğim.
J’en veux au monde et à la tumeur qui l’a mis à terre
– Dünyayı ve onu alaşağı eden tümörü suçluyorum.
Papa est parti, j’ai même pas eu l’temps de le rendre fier
– Babam gitti, onu gururlandıracak vaktim bile olmadı.
J’espère qu’où t’es tu me vois et qu’tu prends soin d’mes deux grand-mères
– Umarım neredeysen beni görürsün ve iki büyükannemle ilgilenirsin.
Tout c’que je fais c’est pour sortir ma famille du piège
– Tek yaptığım ailemi tuzaktan kurtarmak.
Mauvais garçon, toujours absent quand c’est l’heure du prêche
– Kötü çocuk, vaaz verme zamanı geldiğinde hep uzaklarda
On était jeunes, on se disait re-frès jusqu’à la mort
– Gençtik, ölüme çok yakın olduğumuzu söyledik.
Aujourd’hui c’est toi qui m’la souhaite dans tes songes les plus hardcores
– Bugün en zor rüyalarında bunu bana dileyen sensin.
Mais j’suis habitué, habitué, habitué
– Ama buna alıştım, alıştım, alıştım
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Il y a des siècles mes ancêtres bossaient dans les champs
– Yüzyıllar önce atalarım tarlalarda çalışıyordu.
Et aujourd’hui, je claque des grosses sommes sur les Champs
– Ve bugün tarlalara büyük meblağlar çarpıyorum
Euros sur l’compte me donnent l’illusion qu’ça a gé-chan
– Hesaptaki euro bana gé-chan’ın elinde olduğu yanılsamasını veriyor.
La vérité, c’est que l’argent revient aux mêmes gens
– Gerçek şu ki, para aynı insanlara gidiyor.
Dis-moi c’que j’vais laisser à part tous les actes que j’aurais posé
– Bana ne yapacağımı söyle, yapacağım tüm eylemleri bir kenara bırakacağım.
J’veux qu’ils s’rappellent de moi comme de celui qui aura tout osé
– Beni her şeye cesaret eden kişi olarak hatırlamalarını istiyorum.
Bébé, si je pars, sèche vite tes larmes, aie l’air d’être heureuse
– Bebeğim, eğer gidersem gözyaşlarını çabuk kurut, mutlu görün
Car ici-bas aucun homme n’aime les pleureuses
– Çünkü dünyadaki hiçbir insan yas tutanları sevmez
On dit qu’l’amour est ci, qu’l’amour est ça, qu’l’amour est mort
– İşte aşk budur derler, aşk bu, aşk öldü
Moi j’dis qu’l’amour est simple et qu’c’est nos désirs qui font désordre
– Sevginin basit olduğunu ve bir karmaşa yaratan arzularımızın olduğunu söylüyorum
Et que les causes ne sont que des conséquences d’autres causes
– Ve nedenlerin sadece diğer nedenlerin sonuçları olduğunu
Fuck la ur-e, lossa ne rêve que de voir autre chose
– Ur-e’yi siktir et, lossa sadece başka bir şey görmeyi hayal ediyor
Car j’y suis trop habitué, habitué, habitué
– Çünkü buna çok alıştım, alıştım, alıştım
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Hé, hé
– Hey, hey
Dis-moi où t’as mal, je te dirai qui tu es
– Bana nerede acıdığını söyle, ben de sana kim olduğunu söyleyeyim.
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Yeah, yeah
– Evet, Evet
J’suis habitué, habitué, habitué
– Alıştım, alıştım, alıştım
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Habitué, habitué, habitué
– Kullanılmış, kullanılmış, kullanılmış
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.