Edith Piaf – La Foule Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Je revois la ville en fete et en délire
– Şehri kutlama ve deliryum içinde görüyorum.
Suffoquant sous le soleil et sous la joie
– Güneşin altında ve neşenin altında boğuluyor
Et j’entends dans la musique les cris, les rires
– Ve müzikte çığlıkları, kahkahaları duyuyorum.
Qui éclatent et rebondissent autour de moi
– Bu patladı ve etrafımda sıçradı
Et perdue parmi ces gens qui me bousculent
– Ve beni kovalayanların arasında kayboldum.
Étourdie, désemparée, je reste là
– Başım dönüyor, perişan, orada duruyorum
Quand soudain, je me retourne, il se recule,
– Aniden arkamı döndüğümde geri tepiyor.,
Et la foule vient me jeter entre ses bras…
– Kalabalık gelip beni kollarına atıyor…

Emportés par la foule qui nous traîne
– Bizi sürükleyen kalabalığın kaptırdığı
Nous entraîne
– Bizi eğitiyor
Écrasés l’un contre l’autre
– Birbirlerine karşı ezilmiş
Nous ne formons qu’un seul corps
– Bir kurumuz
Et le flot sans effort
– Ve zahmetsizce akış
Nous pousse, enchaînés l’un et l’autre
– Bizi itiyor, birini ve diğerini zincirliyor
Et nous laisse tous deux
– Ve ikimizi de terk ediyor
Épanouis, enivrés et heureux.
– Tatmin olmuş, sarhoş ve mutlu.
Entraînés par la foule qui s’élance
– Acele eden kalabalık tarafından yönlendirildi
Et qui danse
– Ve dans
Une folle farandole
– Çılgın bir farandole
Nos deux mains restent soudées
– İki elimiz bir arada
Et parfois soulevés
– Ve bazen büyüdü
Nos deux corps enlacés s’envolent
– İç içe geçmiş iki bedenimiz uçup gidiyor
Et retombent tous deux
– Ve her ikisi de geri çekilir
Épanouis, enivrés et heureux…
– Tatmin olmuş, sarhoş ve mutlu…

Et la joie éclaboussée par son sourire
– Ve gülümsemesiyle sıçrayan sevinç
Me transperce et rejaillit au fond de moi
– Beni deler ve içimde derin bir şekilde sızar
Mais soudain je pousse un cri parmi les rires
– Ama aniden kahkahaların arasında bağırıyorum
Quand la foule vient l’arracher d’entre mes bras…
– Kalabalık onu kollarımdan koparmaya geldiğinde…

Emportés par la foule qui nous traîne
– Bizi sürükleyen kalabalığın kaptırdığı
Nous entraîne
– Bizi eğitiyor
Nous éloigne l’un de l’autre
– Bizi birbirimizden uzak tutun
Je lutte et je me débats
– Mücadele ediyorum ve mücadele ediyorum
Mais le son de sa voix
– Ama sesinin sesi
S’étouffe dans les rires des autres
– Başkalarının kahkahalarında boğuluyor
Et je crie de douleur, de fureur et de rage
– Ve acı, öfke ve öfkeyle ağlıyorum
Et je pleure…
– Ve ağlarım…

Entraînée par la foule qui s’élance
– Acele eden kalabalık tarafından yönlendirildi
Et qui danse
– Ve dans
Une folle farandole
– Çılgın bir farandole
Je suis emportée au loin
– Kendimi kaptırdım
Et je crispe mes poings, maudissant la foule qui me vole
– Ve yumruklarımı sıkıyorum, benden çalan kalabalığa küfrediyorum
L’homme qu’elle m’avait donné
– Bana verdiği adam
Et que je n’ai jamais retrouvé…
– Ve bunu hiç bulamadım…




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın