아프던 너의 이름도
– Adın hastaydı.
이제는 미련이 아냐
– Artık aptal değilim.
하얗게 잊어버린 듯 살다가
– Beyazı unutmuş gibi yaşadım.
또 한 번 마주치고 싶은 우연이지
– Seninle tekrar yüzleşmek istemem bir tesadüf.
낮게 부는 바람결이
– Düşük rüzgar
희미한 계절의 기척이
– Zayıf sezonun uyanışı
내게는 전혀 낯설지 않아
– Bana hiç de garip değil.
혹시나 하는 마음에 손을 뻗어보네
– Kalbime ulaşmaya çalışıyorum.
봄, 그대가 내게 봄이 되어 왔나 봐
– Bahar, benim için bahar olmalısın.
따스하게 내 이름 불러주던 그 목소리처럼
– Adımı sıcak bir şekilde çağıran ses gibi.
아마 잘 지낸다는 다정한 안부인가 봐
– Belki de iyileşmen için tatlı bir selamdır.
여전히 예쁘네, 안녕, 안녕
– Hala güzel, Merhaba, Merhaba.
나란히 걷던 거리에
– Sokakta yan yana yürüyor
어느새 핀 꽃 한 송이
– Fark edilmeden bir iğne ile bir çiçek
모른 척 걸음을 서두르다가
– Bilmiyordum, adımlarımı atıyordum.
혹시나 하는 마음에 문득
– Aklımda neler olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum.
봄, 그대가 내게 봄이 되어 왔나 봐
– Bahar, benim için bahar olmalısın.
가득 차게 두 뺨을 반짝이던 편한 웃음처럼
– Her iki yanakta parıldayan rahat bir kahkaha gibi.
아마 잘 지낸다는 다정한 안부인가 봐
– Belki de iyileşmen için tatlı bir selamdır.
여전히 예쁘네, 안녕
– Hala güzel, Merhaba.
매일 다른 길목에
– Her gün farklı bir yolda
우리 마주칠 수 있도록
– Böylece yüzleşebiliriz.
나 부지런히 걸어가요
– Özenle yürüyorum.
이렇게 기다릴게요
– Bu şekilde bekleyeceğim.
또 그대가 나를 안아 주고 있나 봐
– Sanırım yine bana sarılıyorsun.
아무 말 없이 그 품을 내어주던 지난날들처럼
– Ona hiçbir şey söylemeden kollarını verdiğim son gün gibi.
더 잘 지내라는 다정한 인사인가 봐
– İyileşmek için güzel bir selamlama.
모르지 않을게, 내가 먼저 그대
– Bilmiyorum, ilk ben varım.
알아볼게 이렇게
– Öğreneceğim.
안녕
– Merhaba
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.