Petite, te laisse pas enfermer, t’as toujours su rêver
– Küçük, kendini hapse atmana izin verme, hep hayal kurmayı biliyordun.
Petite, j’te promets, c’est pas ta faute (c’est pas ta faute)
– Küçük, söz veriyorum, bu senin suçun değil (senin suçun değil)
Ce monde que t’as imaginé n’saura pas te sauver
– Hayal ettiğin bu dünya seni kurtarmayacak
Petite, j’te promets, t’en verras d’autres (t’en verras d’autres)
– Küçük, söz veriyorum, başkalarını göreceksin (başkalarını göreceksin)
Tu rêves de partir, pouvoir choisir, oublier ta peine (ta peine)
– Gitmeyi, seçebilmeyi, acını (acını) unutmayı hayal ediyorsun.
Cent fois tu vas tomber, cent fois croire qu’c’est terminé
– Yüz kere düşeceksin, yüz kere bittiğine inanacaksın
Cent fois tu vas t’relever quand même (quand même)
– Yüz kere yine de kalkacaksın (her neyse)
Et quand tu n’sais plus qui tu es
– Ve kim olduğunu bilmediğin zaman
Les vent t’emmènent du mauvais côté
– Rüzgarlar seni yanlış tarafa götürüyor
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand t’as besoin de crier
– Ve çığlık atman gerektiğinde
Que tu n’vois plus c’qui pourrait changer
– Artık bunun değişebileceğini göremiyorsun.
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand tu n’sais plus qui tu es
– Ve kim olduğunu bilmediğin zaman
Les vent t’emmènent du mauvais côté
– Rüzgarlar seni yanlış tarafa götürüyor
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand t’as besoin de crier
– Ve çığlık atman gerektiğinde
Que tu n’vois plus c’qui pourrait changer
– Artık bunun değişebileceğini göremiyorsun.
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
T’as grandi et tes rêves aussi, l’innocence qui s’enfuit
– Sen büyüdün ve hayallerin de, masumiyet kaçıyor
T’as grandi, tu t’sens pas comme les autres
– Büyüdün, diğerleri gibi hissetmiyorsun.
Tu commences à sortir la nuit, à faire c’qu’on t’interdit
– Geceleri dışarı çıkıp, yasaklandığın şeyi yapmaya başlıyorsun.
Y a des étapes qu’il faut pas qu’tu sautes
– Atlamamanız gereken adımlar var.
Tu rêves de partir, pouvoir choisir, oublier ta peine (ta peine)
– Gitmeyi, seçebilmeyi, acını (acını) unutmayı hayal ediyorsun.
Cent fois tu vas tomber, cent fois croire qu’c’est terminé
– Yüz kere düşeceksin, yüz kere bittiğine inanacaksın
Cent fois tu vas t’relever quand même (quand même)
– Yüz kere yine de kalkacaksın (her neyse)
Et quand tu n’sais plus qui tu es
– Ve kim olduğunu bilmediğin zaman
Les vent t’emmènent du mauvais côté
– Rüzgarlar seni yanlış tarafa götürüyor
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand t’as besoin de crier
– Ve çığlık atman gerektiğinde
Que tu n’vois plus c’qui pourrait changer
– Artık bunun değişebileceğini göremiyorsun.
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand tu n’sais plus qui tu es
– Ve kim olduğunu bilmediğin zaman
Les vent t’emmènent du mauvais côté
– Rüzgarlar seni yanlış tarafa götürüyor
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Et quand t’as besoin de crier
– Ve çığlık atman gerektiğinde
Que tu n’vois plus c’qui pourrait changer
– Artık bunun değişebileceğini göremiyorsun.
Surtout n’oublie pas en toi la tornade
– Özellikle kasırgayı unutma
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.