Sento mille voci che parlano, ma non sento che dicono
– Binlerce sesin konuştuğunu duyuyorum ama onların söylediklerini duymuyorum.
Mi guardo allo specchio ed immagino di essere al circo
– Aynaya bakıyorum ve sirkte olduğumu hayal ediyorum.
Su una giostra di felicità e non voglio andare giù
– Bir atlıkarınca mutluluk ve aşağı gitmek istemiyorum
Anche se non mi diverto più
– Artık zevk almasam bile
A volte mi sento un miracolo e a volte ridicolo
– Bazen bir mucize gibi hissediyorum ve bazen gülünç
Poi perdo la testa in un attimo, ma non ditelo in giro
– Sonra bir anda kafamı kaybediyorum, ama etrafa söyleme
Son fuori di me
– Yanımdayım
Son fuori di me
– Yanımdayım
E quindi prendimi, mordimi, toglimi tutto
– Ve böylece beni al, ısır, her şeyi benden al
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
Ed anche quando sarò giù per terra distrutto
– Ve yeryüzüne yıkıldığımda bile
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
E quindi sputami, strappami i vestititi di dosso
– O yüzden tükür beni, soyun giysilerimi
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
E quindi comprami, vendimi, fammi di tutto
– Öyleyse beni satın al, sat, her şeyi yap
Sei soltanto tu ad avere la paura del buio, noi no
– Karanlıktan korkan tek kişi sensin, biz değiliz.
Noi no, io no, io
– Biz, ben, ben, ben
Preparo il mio valzer col diavolo
– Valsimi şeytanla hazırlıyorum.
Da quando son piccolo
– Küçüklüğümden beri
Puoi darmi del pazzo, bastardo, malato
– Bana deli diyebilir misin, seni piç, hasta?
Io ci brinderò sopra col vino
– Şarapla kadeh kaldıracağım.
Sì, brinderò te
– Evet, tost yaparım sana
Sì, brinderò te perché so che anche se mi hai odiato
– Evet, kadeh kaldıracağım çünkü benden nefret etmene rağmen bunu biliyorum.
Canterai il mio nome
– Benim adım söylersin
E quindi prendimi, mordimi, toglimi tutto
– Ve böylece beni al, ısır, her şeyi benden al
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
Ed anche quando sarò giù per terra distrutto
– Ve yeryüzüne yıkıldığımda bile
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
E quindi sputami, strappami i vestititi di dosso
– O yüzden tükür beni, soyun giysilerimi
Continuerò a non avere la paura del buio
– Karanlıktan korkmamaya devam edeceğim.
E quindi comprami, vendimi, fammi di tutto
– Öyleyse beni satın al, sat, her şeyi yap
Sei soltanto tu ad avere la paura del buio, noi no
– Karanlıktan korkan tek kişi sensin, biz değiliz.
Tu tornerai da me con l’aria stanca
– Yorgun görünerek bana döneceksin.
Porterai dei tagli sulle braccia
– Kollarında kesikler takacaksın.
Sei rimasta sola sulla barca
– Teknede yalnızdın.
Riconosco i segni sulla faccia
– Yüzdeki izleri tanıyorum.
Tu tornerai da me con le mani giunte
– Ellerini sıkarak bana geri döneceksin.
Tornerai da me
– Bana geri geleceksin
Tornerai da me con le mani giunte
– Ellerini sıkarak bana geri döneceksin.
Tornerai da me
– Bana geri geleceksin
Tornerai da me con le mani giunte
– Ellerini sıkarak bana geri döneceksin.
Tornerai da me
– Bana geri geleceksin
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.