M’n raam open, m’n voet op het pedaal en ik ga
– Penceremi aç, ayağımı pedala bas, ben gideyim.
Ik blijf rijden, alleen naar voren kijken
– Sürmeye devam ediyorum, sadece dört gözle bekliyorum
Ik wil hopen dat ik een beetje leer hoe het staat
– Umarım nasıl durduğunu biraz öğrenmişimdir.
Het zijn feiten, minder vergelijken
– Bunlar gerçekler, daha az karşılaştırma
Het mooie gaat van start en het lege lijkt nu leger
– Güzel başlar ve boş şimdi boş görünüyor
Voel het alsmaar harder, probeer het te vergeten
– Daha sert ve daha sert hissedin, unutmaya çalışın
Omgeving staart me aan en geeft me lucht
– Bana bakıyor ve bana hava veriyor
De straten lijken donker, toch brandt er zoveel licht
– Sokaklar karanlık görünüyor, ama çok fazla ışık yanıyor
En ik luister naar mezelf, maak me los van het gewicht en
– Ve kendimi dinliyorum, kilolardan kurtuluyorum ve
Verstand op nul, zo wil ik blijven gaan
– Zihin sıfırda, böyle devam etmek istiyorum.
Ik voel me steeds vrijer
– Kendimi daha özgür hissediyorum.
Worden steeds wijzer
– Giderek daha akıllı olmak
Langzaam met de dagen, op z’n tijd
– Yavaşla, zamanla
Ik voel me steeds vrijer
– Kendimi daha özgür hissediyorum.
Alles wordt kleiner
– Her şey küçülüyor
Zorgen raak ik steeds wat beter kwijt
– Endişelenmekte gittikçe iyileşiyorum.
M’n raam open, m’n voet op het pedaal en ik ga
– Penceremi aç, ayağımı pedala bas, ben gideyim.
Ik blijf rijden, alleen naar voren kijken
– Sürmeye devam ediyorum, sadece dört gözle bekliyorum
Ik wil hopen dat ik een beetje leer hoe het staat
– Umarım nasıl durduğunu biraz öğrenmişimdir.
Het zijn feiten, minder vergelijken
– Bunlar gerçekler, daha az karşılaştırma
In mezelf, muziek op honderdtien en
– Yüz yılda müzik
Ik hoor maar de helft van een melodie
– Bir melodinin sadece yarısını duyabiliyorum.
M’n raam open, m’n voet op het pedaal en ik ga
– Penceremi aç, ayağımı pedala bas, ben gideyim.
Ik blijf rijden, alleen naar voren kijken
– Sürmeye devam ediyorum, sadece dört gözle bekliyorum
Ik ben aan het staren en voel me al wat beter
– Bakıyorum ve biraz daha iyi hissediyorum.
De lucht is op aan het klaren, het lukt me te vergeten
– Hava temizleniyor, unutmayı başarıyorum.
Een beetje lichter dan ik had gedacht
– Düşündüğümden biraz daha hafif
Het lukt me te beseffen dat alles toch wel goed gaat
– Yine de her şeyin yolunda gittiğini fark etmeyi başardım.
En wat ik eigenlijk heb, bijna alles toch genoeg maakt
– Ve aslında sahip olduğum şey, neredeyse her şey hala yeterli
Ineens wordt stilte juist het allerhardst
– Aniden sessizlik en zor hale gelir
Ik voel me steeds vrijer
– Kendimi daha özgür hissediyorum.
Alles wordt kleiner
– Her şey küçülüyor
Zorgen raak ik steeds wat beter kwijt
– Endişelenmekte gittikçe iyileşiyorum.
M’n raam open, m’n voet op het pedaal en ik ga
– Penceremi aç, ayağımı pedala bas, ben gideyim.
Ik blijf rijden, alleen naar voren kijken
– Sürmeye devam ediyorum, sadece dört gözle bekliyorum
Ik wil hopen dat ik een beetje leer hoe het staat
– Umarım nasıl durduğunu biraz öğrenmişimdir.
Het zijn feiten, minder vergelijken
– Bunlar gerçekler, daha az karşılaştırma
In mezelf, muziek op honderdtien en
– Yüz yılda müzik
Ik hoor maar de helft van een melodie
– Bir melodinin sadece yarısını duyabiliyorum.
M’n raam open, m’n voet op het pedaal en ik ga
– Penceremi aç, ayağımı pedala bas, ben gideyim.
Ik blijf rijden, alleen naar voren kijken
– Sürmeye devam ediyorum, sadece dört gözle bekliyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.