Dutch kids huff balloons in the parking lot
– Hollandalı çocuklar otoparkta balon şişiriyor
The golden arches illuminate the business park
– Altın kemerler iş parkını aydınlatıyor
I eat myself to death, feed the corporate machine
– Kendimi ölümüne yerim, şirket makinesini beslerim.
I watch the movies, recite every line and scene
– Film izliyorum, her repliği ve sahneyi okuyorum
God bless America and all of its allies
– Tanrı Amerika’yı ve tüm müttefiklerini korusun
I’m not the first to live with wool over my eyes
– Gözlerimin üzerinde yünle yaşayan ilk kişi ben değilim.
I am so blissfully unaware of everything
– Her şeyden çok mutlu bir şekilde habersizim.
Kids in Gaza are bombed, and I’m just out of it
– Gazze’deki çocuklar bombalandı, ve ben bu işten yeni çıktım.
The tensions of the world are rising higher
– Dünyanın gerginlikleri daha da yükseliyor
We’re probably due another war with all this ire
– Muhtemelen tüm bu öfkeyle bir savaş daha yapacağız.
I’m not smart enough to change a thing
– Bir şeyi değiştirecek kadar zeki değilim.
I’ve no answers, only questions, don’t you ask a thing
– Cevap verdim, tek bir soru, hiç bir şey sormuyorsun
Oh, silver tongue suits and cartoons, they rule my world
– Gümüş dil kostümleri ve çizgi filmler, benim dünyamı yönetiyorlar.
Singing, it’s a high time for hypersonic missiles
– Şarkı söylemek, hipersonik füzeler için yüksek bir zaman
And when the bombs drop, darling
– Ve bombalar düştüğünde sevgilim
Can you say that you’ve lived your life?
– Hayatını yaşadığını söyleyebilir misin?
Oh, this is a high time for hypersonic missiles
– Hipersonik füzelerin tam zamanı.
The cities lie like tumours all across the world
– Şehirler dünyanın dört bir yanındaki tümörler gibi uzanıyor.
A cancer eating mankind, hitting it on blindside
– İnsanoğlunu yiyen, gözü kör eden bir kanser
They say I’m a nihilist, ’cause I can’t see
– Nihilist olduğumu söylüyorlar, çünkü göremiyorum.
Any decent rhyme or reason for the life of you and me
– Senin ve benim hayatımız için iyi bir kafiye ya da sebep var mı
But I believe in what I’m feeling
– Ama hissettiklerime inanıyorum.
And I’m falling for you
– Ve sana aşık oluyorum
This world is gonna end
– Bu dünya sona erecek
But ’til then, I’ll give you everything I have
– Ama o zamana kadar sana sahip olduğum her şeyi vereceğim.
I’ll give you everything I have
– Sana sahip olduğum her şeyi vereceğim.
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh
(C’mon)
– (Hadi)
Oh, silver tongue suits and cartoons, they rule my world
– Gümüş dil kostümleri ve çizgi filmler, benim dünyamı yönetiyorlar.
Singing, it’s a high time for hypersonic missiles
– Şarkı söylemek, hipersonik füzeler için yüksek bir zaman
When the bombs drop, darling
– Bombalar düştüğünde sevgilim
Can you say that you’ve lived your life?
– Hayatını yaşadığını söyleyebilir misin?
Oh, this is a high time for hypersonic missiles
– Hipersonik füzelerin tam zamanı.
Then you’ll do the same, only the names change, honey
– Sonra aynı, sadece isimler değişiyor hayatım olacak
You can join their club if you’re born into money
– Eğer parayla doğarsan kulüplerine katılabilirsin.
It’s a high time for hypersonic missiles
– Hipersonik füzeler için yüksek bir zaman
And, oh, this is a high time for hypersonic missiles
– Ve, oh, bu hipersonik füzeler için yüksek bir zaman
And, oh, this is a high time for hypersonic missiles
– Ve, oh, bu hipersonik füzeler için yüksek bir zaman
Oh, this is a high time for hypersonic missiles
– Hipersonik füzelerin tam zamanı.
Sam Fender – Hypersonic Missiles İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.