Train – Drops Of Jupiter İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Now that she’s back in the atmosphere
– Şimdi o atmosfere geri döndü
With drops of Jupiter in her hair
– Saçında Jüpiter damlaları ile
He-e-ey
– O-e-ey
She acts like summer and walks like rain
– Yaz gibi davranıyor ve yağmur gibi yürüyor
Reminds me that there’s a time to change
– Bana değişmek için bir zaman olduğunu hatırlatıyor
He-e-ey
– O-e-ey

Since the return from her stay on the moon
– Döndükten sonra Ay’da kaldı
She listens like spring and she talks like June
– Bahar gibi dinler ve Haziran gibi konuşur
He-e-ey
– O-e-ey
He-e-ey
– O-e-ey

But tell me, did you sail across the sun?
– Ama söyle bana, güneşin karşısına yelken açtın mı?
Did you make it to the Milky Way to see the lights all faded
– Işıkların solduğunu görmek için Samanyolu’na gittin mi
And that Heaven is overrated?
– Ve bu cennet abartılıyor mu?
Tell me, did you fall for a shooting star?
– Söylesene, kayan bir yıldıza mı aşık oldun?
One without a permanent scar and did you miss me
– Kalıcı bir yara izi olmadan bir tane ve beni özledin mi
While you were looking for yourself out there?
– Orada kendini ararken mi?

Now that she’s back from that soul vacation
– Şimdi o ruh tatilinden geri döndü
Tracing her way through the constellation
– Takımyıldızı boyunca yolunu takip ediyor
He-e-ey
– O-e-ey

She checks out Mozart while she does Tae-Bo
– Tae-Bo yaparken Mozart’ı kontrol ediyor
Reminds me that there’s room to grow
– Bana büyümek için yer olduğunu hatırlatıyor
He-e-ey
– O-e-ey

Now that she’s back in the atmosphere
– Şimdi o atmosfere geri döndü
I’m afraid that she might think of me as
– Korkarım beni şu şekilde düşünebilir:
Plain ol’ Jane told a story about a man
– Sade ol ‘ Jane bir adam hakkında bir hikaye anlattı
Who was too afraid to fly so he never did land
– Kim uçmaktan çok korkuyordu, bu yüzden asla inmedi

But tell me, did the wind sweep you off your feet?
– Ama söyle bana, rüzgar seni ayaklarından süpürdü mü?
Did you finally get the chance to dance along the light of day
– Sonunda gün ışığında dans etme şansın oldu mu
And head back to the Milky Way?
– Ve Samanyolu’na geri mi döneceksin?
And tell me, did Venus blow your mind?
– Söyle bana, Venüs aklını mı kaçırdı?
Was it everything you wanted to find? And then you miss me
– Bulmak istediğin her şey miydi? Ve sonra beni özledin
While you were looking for yourself out there
– Orada kendini ararken

Can you imagine no love, pride, deep-fried chicken
– Hiçbir aşk, gurur, derin yağda kızartılmış tavuk hayal edebiliyor musunuz
Your best friend always sticking up for you
– En iyi arkadaşın her zaman senin için yapışıyor
Even when I know you’re wrong?
– Yanıldığını bilsem bile mi?
Can you imagine no first dance
– İlk dansın olmadığını hayal edebiliyor musun
Freeze-dried romance
– Dondurularak kurutulmuş romantizm
Five-hour phone conversation
– Beş saatlik telefon görüşmesi
The best soy latte that you ever had
– Şimdiye kadar yediğin en iyi soya latte
And me?
– Ve ben mi?

But tell me, did the wind sweep you off your feet?
– Ama söyle bana, rüzgar seni ayaklarından süpürdü mü?
Did you finally get the chance to dance along the light of day
– Sonunda gün ışığında dans etme şansın oldu mu
And head back toward the Milky Way?
– Samanyolu’na mı döneceksin?
But tell me, did you sail across the sun?
– Ama söyle bana, güneşin karşısına yelken açtın mı?
Did you make it to the Milky Way? To see the lights all faded
– Samanyolu’na gelebildin mi? Işıkların solduğunu görmek için
And that Heaven is overrated?
– Ve bu cennet abartılıyor mu?
And tell me, did you fall for a shooting star?
– Ve söyle bana, kayan bir yıldıza aşık oldun mu?
One without a permanent scar, and then you miss me
– Kalıcı bir yara izi olmadan bir tane, ve sonra beni özlüyorsun
While you were looking for yourself?
– Kendini ararken mi?

Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
And did you finally get the chance
– Ve sonunda bu şansı yakaladın mı
To dance along the light of day?
– Gün ışığında dans etmek için mi?
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
And did you fall for a shooting star?
– Kayan bir yıldıza mı aşık oldun?
Fall for a shooting star?
– Kayan bir yıldıza aşık olmak mı?
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
Na, na, na, na, na, na
– Na, na, na, na, na, na
And are you lonely looking for yourself out there?
– Ve orada kendini arayan yalnız mısın?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın