Les passants passant,
– Yoldan geçenler,
J’passe mon temps
– Zamanımı harcıyorum
à les regarder penser,
– düşünmelerini izlemek,
Leurs pas pressés,
– Onların acelesi olmayan ,
Dans leur corp lésé,
– Haksızlığa uğramış bedenlerinde,
Leur passé se dévoile
– Onların geçmişi ortaya çıkıyor
Dans les pas sans se soucier,
– Endişelenmeden adımlarda,
Que, suspicieuse, à l’affût,
– Bu, şüpheli, uyanık,
Je perçois le jeu de pan,
– Tava oyununu algılıyorum,
Leur visage comme des masques
– Yüzleri maske gibi
Me fait l’effet répugnant
– İğrenç görünmemi sağlıyor.
Que faire semblant
– Ne gibi davranmalı
C’est dans l’air du temps.
– Tarih kalmış.
Refrain
– Koro
Passe, passe, passera
– Pas, pas, pas
La dernière restera…
– Sonuncusu kalacak…
L’enfant n’est fait que de fêtes,
– Çocuk sadece partilerden oluşur,
Le fait est que l’effet se reflète
– Gerçek şu ki, etki yansıtılıyor
à sa capacité de prendre
– alma yeteneğine
Le fait tel qu’il est
– O kadar gerçektir
Sans se référer à un système
– Bir sisteme atıfta bulunmadan
De pensée dans sa tête.
– Kafasındaki düşünceyi.
L’automne déjà;
– Zaten sonbahar;
C’était l’été hier encore,
– Daha dün yaz mevsimiydi.,
Le temps me surprend,
– Zaman beni şaşırtıyor,
Semble s’accélérer,
– Hızlanıyor gibi görünüyor,
Les chiffres de mon âge
– Yaşımın sayıları
M’amènent vers ce moi rêvé.
– Beni o rüya haline getir.
Refrain
– Koro
Passe, passe, passera
– Pas, pas, pas
La dernière restera…
– Sonuncusu kalacak…
Chaque mois se joue dans
– Her ay oynanır
Des cycles différents,
– Farklı döngüler,
C’est marrant ces remous
– Bu girdaplar çok komik.
Qui m’animent à travers le temps
– Bu beni zaman içinde canlandırıyor
D’un état à un autre
– Bir eyaletten diğerine
J’oscille inexorablement.
– Acımasızca salınıyorum.
Par les temps je cours
– Kaçtığım zamana kadar
à l’é quilibre
– dengelenmek
Chaque jugement sur
– Her yargı
Les gens me donne la direction à
– İnsanlar bana yön veriyor
Suivre sur ces choses en moi à changer
– Değişmek için içimdeki bu şeyleri takip et
Qui m’empêchent d’être libre
– Bu özgür olmamı engelliyor.
Les voix se li bèrent et s’exposent
– Sesler kendilerini bağlar ve açığa çıkarır
Dans les vitrines du monde en mouvement,
– Hareketli dünyanın pencerelerinde,
Les corps qui dansent en osmose
– Ozmozda dans eden bedenler
Glissent, tremblent, se confondent
– Kayma, titreme, birleştirme
Et s’attirent irrésistiblement.
– Ve karşı konulmaz bir şekilde çekin.
Par les temps je cours à l’expression,
– İfadeye koştuğum zamana kadar,
Chaque émotion ressentie me donne envie
– Hissettiğim her duygu beni istememe neden oluyor
D’exprimer les non−dits
– Söylenmeyenleri ifade etmek için
Et que justice soit faite
– Ve adalet yerini bulsun
Dans nos pauvres vies endormies
– Zavallı uykulu hayatımızda
Refrain
– Koro
Passe, passe, passera
– Pas, pas, pas
La dernière restera…
– Sonuncusu kalacak…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.